29 Aralık 2010 Çarşamba

klasik 2010

Geçen 31 ocaka bakıyorum, bu sene daha da çabuk geçmiş.
Türlü girişimler olumsuz sonuçlanmış.
Verilen kilolar tekrar alınmış, neredeyse hiç bir kültürel etkinliğe katılmamışım.
20 kitapa başlayıp 1ini bile bitirememişim.
Mide aburcubur ve alkolle doldurulmuş, bünyeye zerre faydalı bişey girmemiş.
Giden gitmiş, kalan sağlar bizim olmuş.
Yaş ilerledikçe az da olsa durulması gereken bünye daha da coşmuş, kendini bile aşmış.
Meslek namına bi bok yapılmamış.
Vefasızlık almış başını gitmiş. 
Fasülye gelmiş, oda gitmiş.
Manikürsüz tırnaklar baş göstermiş.
Buhran anlarında saçlar kesilmiş.
1 koca sene daha et yenmemiş.
Pöfür pöfür sigara içilmiş, çok da lazımmış gibi bide filtre kahve olayına girilmiş.
Yılın son zamanlarını gri bulutlar kaplamış, umutsuzluğa düşülmüş.
Beldeki saçlar enseye inmiş.
Daha da aklıma gelmeyenler vardır, aman unutuvereyim gelmesinler aklıma, bunlar bile yetti. 
 Ama 
Sağlığımız yerindeymiş,
Sevdiklerim etrafımdaymış, 
Güvendeymişim,
Herşeyin sorumluluğunu düşünmeden deli oğlana verebilmişim,
Ben beni düşünmesem de beni düşünenlerin varlığı beni çoook mutlu etmiş,
Kimisine özlem artmış,
Güzel arkadaşlar edinilmiş.
Cebimde param olmuş.
Evim bahçem, çok güzel tepsilerim olmuş. 
Narkozun tadını almışım
Dişlerim hala bembeyaz












28 Aralık 2010 Salı

Bu akşam

IKEA'ya gitmek zorunda kaldık ve ben sayın başbakanın pek sayın oğlu sayın sayın burak erdoğanı gördüm üstüne de buzz gibi bi ikea şurubu içtim. NOOOH be. 

Bünye kedi ister..

Evin dışı bu sabah itibari ile tamamdır.
İşin kötüsü,  ben içini unutmuşum. Alçısını, sıvasını duvar kağıdını, karosunu lavabosunu.
İlk başlarda bunları tek tek seçmek keyifli geliyordu ama sıkıldım !
Hiç bi şeye müdahale etmeme gerek olmamasına rağmen.
Deli oğlan derki; sende testerteron fazla bende östrojen.
Her şeye o karar veriyor. İç mimar olması gerekirken veteriner olmuş. ama olsuuun mini mini eniklerin, tatlı tatlı bızaklarında ona ihtiyacı var.
Acaba cüneyti arada bi eve mi getirsem ?
ama O çok ahlaksız bi kedi.
 


23 Aralık 2010 Perşembe

hadi lennn

şeytana uydum allahım noolur affettttt
uymasaydın lan
yap yap yap sonra töbe et af dile
kesin oda oooooldu diodur

 


21 Aralık 2010 Salı

1 derece bile

farkeder.
Dengeyi bozmamak gerek.
Bi düşersem yandım.
artık
Şööööyle bi gidesim var.
Gidecek evimde var, en önde götürecek millerimde.
ama şimdi düşündümde dönünce ne olacak ?
mis gibi olur muyum ?
olacaksam hiç durmayım sabah gideyim.



Bilgi edinme

boşanma davası deyip büyütmemek lazım.10 dakikalık işlem sonunda 40 liraya patlıyor.Üşengeçseniz veya alın verin ekonomiye can verin modundaysanız +20 lira da arzuhalci parası.

  ay bu boşanır mıııı
  bi iş işin lazımdı da

20 Aralık 2010 Pazartesi

devam

 
aslında 10 tanelerdi ama kör kız hep geriden geldiği için burda çıkmamış. kalan ikisi havuzda şimdi. sakinler 

çok fena bişey anlayan anlar
ev de yakında biter.
 



yok

çok üzgünüm. sabaha karşı 4 gibi evdeydik.köşeyi döner dönmez ilkiyle karşılaştık. 1 tane daha 1 tane daha. gün aydınlanana kadar aradık. 1 tanesi çıktı geldi saklanabilmişti. sabah bi baktık kara oğlanda gelmiş. çok üzgünüm diyorum sadece.çok üzgünüm çok. bahçe bomboş. ses yok. keyif yok. benim aklımda yine ölmeden önceki son an var. sokak köpeğine otobanda araba çarpmadan önceki son acı var. kör kızımın kendi etrafında dönerken kaçtığını sanması var. etli oğlanların popolarını kaldıramayıp yakalandığı var. Mutlu çok sessizdi, arabayı görünce hem havlar hem koşar. yavaşça yürüdü  gece. şükür onda hiç bişey yok. heralde kulübesine saklanıp sessiz sessiz gitmelerini bekledi. Sabaha karşı buraları korku filmiydi. Ne yazıkki kurbanlarda benim ördeklerimdi. Çakal tilki veya tabiat ana herneyse nüfusu planladı ve gitti. 10 taneden 2 tane kaldı. 1 kız 1 oğlan. Uyumadan düşündüm de bizim bahçeye değilde memlekete gelseymiş nüfus planlayıcısı. Ama oda adil olmazdıki ..

14 Aralık 2010 Salı

Yanlış oldu..

Böylelere orospu demek seks işçilerine hakaret olur.
Ama ev güzel oluyo.


Misinalar misinalar..

Epey zamandır kendi kabuğumda yaşıyorum. Neredeyse trafikte sinirlenme durumu bile yaşamıyorum. Etrafımda sabit en faza 10 kişi var. Diğerleri gündelik hatta anlık, deli oğlanın hasta sahipleri, kasiyerler, taksi şöförü, postacı vs.. 
Çok olmuş ben bi kalabalığa karışmayalı, elekrik idaresini aramayalı, bi işim olduğunda sıkıntıya girmeyeli, sinirlenmeyeli.
Az önce telefonda bile olsa hayata karıştım. Evi yapan şirkettteki bi orospuyla konuşmak zorunda kaldım. Meğerse misinaymış sinirlerim. Utanmasam ağlayacaktım (telefonu kapatınca tabi, o kadarda değil),
hafif bi titredim ama misina olmuş sinirler yüzünden, kalbim bi pır pır oluverdi.


7 Aralık 2010 Salı

Bugün benim

doğumgünüm.
sabırsızlıkla beklediğim hediyelerim sonunda burada.
1 ustabaşı 4 işçi, tam istediğim gibi 2 tane çatı penceresi bol biktarda çelik, muhteşem bi koca, muhteşem anne baba babanne üçlüsü. Birde 2 tane salak it. Biri camdan itim diğeri de epilepsi hastası mutlu gülüm.
Ben bir Pastane Şefi olarak bu doğumgününde de pastamı dışarıdan alacağım. Terzi kendi söküğünü dikemez değillll dikmeeeeeeeeeeeeez.
Artık düz 30 diyeceğim, teferruatlara takılmam da pek fazla..

5 Aralık 2010 Pazar

Rakı iyidir, balık da iyidir..

 boğaz manzarası da iyidir. Peki ya sigarasız ?
Beni pek açmaz. Ama dün, 4ünü 1 araya getirebildik.
Hemde eve 10 dakika mesafede.
Efendim burası anadolu feneri. Ay ışığı restoran. Anadolu yakasında boğazın hem girişi hem çıkışı. 4ü1 arada bulanabilen güzide birkaç yerden.
Lüks düşkünlüğü olmayanlar için ideal. Her çeşir balıkda bulunuyor. Mezeleri de güzel. Müzikte şahane.
Minnoşumuz da var. Ailecek hastasıyız
Sobaya sıcağınında hastasıyız