17 Nisan 2011 Pazar

Aslında çok fotoğrafım vardır fakat gerideki 'manzara'nın önünde çekilmiş yoktur. 1 keresinde özenip  merdivenlerden inerken kendi kendimi çekmiştim. E yalnızlık zor tabi zaman zaman.
 Görürüm çok, su birikintisinin önüne geçmiş, 5th avenue tabelasının altında durmuş, boğaz köprüsünü arkasına almış  vs.. vs..
Tabi bu önünde kenarında köşesinde durulan yerler de genellikle ekonomik duruma göre farklılık gösterir.
Boğaz köprüsü önü, vapur önü, ortaköy camisi fonu,  trabzon uzungöl kenarı gibi gibi gibi ..
Bir kısım vatandaşta aslında gittiği yeri vurgulamak isterken, vurgulamıyormuşcasına kameraya yakalanmak ister.
Misal vatandaş şans eseri Barcelona'ya gitmiştir, Antoni Gaudi'nin herhangi bir eserinin önünde, elinde bilimum isponyal markası poşeti arasına attırılmış bir louis vuitton veya miumiu karton torbasıyla  objektife aldırmaksızın (!) kahvesini yudumlamaktadır. Halbuki durum çok daha farklıdır. Kurgulama daha yollara düşmeden yapılmıştır.

Ve tabiki  o gördüğünüz şahıs bir sonraki uçakla ibizaya partilemek için yol alacaktır..
Anlamsız gelir bana ora senin bura benim, turla giderim 300euroya avrupada 3 şehir gezer, fotoğraflarını da çatır çatır facebook'a eklerim , dostlara da alışverişte görsün dedirtirim olayları.
Çok var bunlardan. Bu kısım insanlardan sakınınız.. doğru yoldan sapmayınız.
Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz.
Ama bende ikiside yok ..
kikir kikir

2 yorum:

  1. fotografi gorup yazinizi okuyunca :) boyle oldum. çok haklisiniz, gezdikten sonra fotograf makinasindaki tum fotolari bi inceleyip ayiklamaksizin facebookta filan millete gosterme çabasinda bisuru insan var.
    boyle alakasiz bi yorum yaptim ama bir sey yazasim geldi. sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. ben de ilk yorumumu okuyunca :) oldum.
    eceden de size ve en sevdiğim parise sevgiler ..

    YanıtlaSil